sözlük yazarlarını yıpratan durumlar

pişkinlik.

laptobu masaya koyuyorum belim ağrıyor kucağıma alıyorum bacaklarım pişiyor yeminlen yıprandımacer pc almayın ısınıyo amk şeyi

(bkz: engeller) zirvesine göz koyduğum dağlara bak düşüp takildigim körpe çitlere bak

etrafımdaki herkes yorum yapmazsa ölecek hastası ve bu durum beni bir miktar yıprattı.

kaliteli ölebilmek için yaşıyor olmak. uzun zamandır beni yıpratan şey bu. öldüğün vakit bedeninin başkalarına angarya olmayacağını garantilemen gerek yaşarken. en azından bi mezar yeri, bi kefen parası ve su dökecek bir kaç kişi.. hepi topu bu. dünya denen yer bu kadar.

sorumsuzluğum. öldürdü beni resmen. yarın sınavım var ve ben arkadaşı aradım bize gel bu akşam dedim. sonuç noldu yine uykusuz bir gece ve çalışılmamış bir sınav. insanın aklını başına alması gerektiği durumlar olur ya hani bazen dönüşün olmadığının bilmesi gerektiği, işte o tür durumların etkisi çok çabuk geçiyor bende ve toparlamak için bir şey yapmıyorum. beni de en çok yıpratan bu işte

beklemek. giden herkesi bekledim. birçoğu kendi istekleriyle gittiler. onlar demese de bekledim. ama şimdi giden istemeden gitti. "gelicem söz" dedi. son konuşma olduğunu bile bile o konuşmayı yapmak ne zormuş. ben zaten yorgundum. yipraniyorum. gün geçtikçe daha çok yipraniyorum.

sürekli teki bozulan kulaklıklar. gerçekten yıldım

bir insanın her anında yanında olurken/olmaya çalışırken o insanın senin için böyle bir çabaya girmeyişini görmek

i̇ntegralin hayatımdan bi türlü çıkmaması beni yıpratıyo.

oldukça duygudan uzak realist bir cevap vereceğim. (bkz: uykusuzluk) huzurlu ve düzenli bir uyku hayatım olsun kalan her şeyi halledebilirim.

(bkz: pişmanlık) neredeyse 1 ay olacak omuzumdaki saçlarımı sebepsiz yere, hiçbir etki ve baskı altında kalmadan, anlık bir gazla kestireli. kestirmenin pişmanlığı bir yandan alışamamak bir yandan...

uyuyamamak, yks

platoniklik beni çok yıprattı arkadaşlar

çok ciddi bir şekilde insanlar yıpratıyor

anne ve babamın benden yana umutlu olması, çok zor arkadaşlar. ağır basan tarafa yıkılasım geliyor ama öyle zor ki ellerindeki nasırlar aklıma geldikçe içim acıyor. düğüm düğüm oluyorum da ağlarsam yıkılacakmışım hissini yenemiyorum.

silikon kek kalıbı. ulan 1549868383194988 defa denedim kek duruyor dışındaki kalıp yanıyor bu akşam yine denedim bu defa da telden aşıp fırının içine dökülmüş. keke küstüm lan . caağnım kardeşim de yok ki kimseler görmeden keki yedirtip bitirteyim. öfkeliyim

bıkkınlık yorulmuşluk tükenmişlik umutsuzluk uykusuzluk

beklediğin gibi olmayan olaylar

gelecek kaygısı. evet evet gelecek kaygısı, o kadar ağır ki yaşayan bilir. üniversitesi sınav sitresiymiş manita tiribiymiş platonik aşkmış hepsi fasa fiso geçen sene biliyordum ağır bir yükün omuzlarıma bineceğini ama sözlük bu çok ağır. ne olacağının belirsiz olduğu bir dönem. plan yapıyorsun düşünmekten boş vaktin olmuyor. su içmek aklıma gelmiyor. gücün yetmiyor bazen.. daha büyük dertler vardır elbet ama şuan benim elimde ki bu..

gerçekten yanında olmadığın kilometrelerce uzaktaki bir insana kalbimin aslında hep onun yanında olduğunu söylemek beni yıpratıyor

mezun bir işsiz olma korkusu .

para kazanmak, geçim etmek, edememek insanı çok yıpratıyor. çocuktum önce sanayide çalıştım. sonra ticarete atıldım, şartlar öyle gerektirdi. okulu fazla okumadım, kimine göre cahil, kimine göre gerzek, kimine göre kekoyum. oysa yaptığım tek şey ekmeğimi kazanmaktı. hayatımı düzene kurdum, evim var, arabam var, işim var. ulaşmak istediğim herşeye ulaştım çok şükür ama bitti işte bitti amına koyim bundan sonrası ne ? her gün aynı sabah, her gün aynı geceyi yaşıyorum. gencim ama yaşlı hissediyorum. bi sevgilim yok, bi sevdiğim yok, hayatıma renk katacak bişey yok. tek başına yalnız siyah beyaz yaşayıp gidiyorum. beni yıpratan şey bu. bir de bitmeyen borçlar. edit: medieval 2 oynarken gelen moğol istilası da epey yıpratır aman dikkat.

değer verdiğin insanın sana yokmuşsun gibi davranması ve bununla doğan düşünceler yıpratıyor. bir de kalabalık yıpratıyor. kalabalık ne kadar yıpratıcıysa yalnızlık o kadar iyileştirici.

mesaj beklemek

herkes iş-güç, aile sahibi olurken benim geleceği kara kara düşünüp boşuna çırpınmam...

çok kötüyüm. hem de hiç olmadığım kadar ama güçlü görünmek için mutluymuşum gibi davranıyorum. bir insanı bundan başka ne yıpratabilir ki?

hiçbir şey yokmuş gibi yapmak. şimdi mutsuzum ama yarın kalkıp gülümseyeceğim.

14r numaralı otobüs. bunun allah belasını versin. kağnı arabası daha iyi emin olun. bu otobüsle başlayan günden ne hayır beklenir,gidilen stajdan ne verim alınır.

bütün gün oturmaktan bacaklarım ağrıyor, sınav haftası beni bi sal artık :(

sınava yetişicem paradoksları okuyorum diye geç kaldım. şimdi sözlük izin veriyorum beni uçurun ama okula.

yakının olduğunu düşündüğün insanlar tarafından siklenmemek. sana sanki yokmuşsun gibi davranmaları

vize haftası desem çok mu klişe olur .artık latince kelimeleri okumaktan telaffuzum iyice bozuldu .s -ş leri doğru düzgün söyleyemediğim yetmezmiş gibi geçen bu vizaller çok zor dedim .artık iyice kafayı yemiş durumdayım. bir çok kelimeyi hatırlayamıyorum ,bilmemem gereken bir sürü bilgi biliyorum.

derdini anlatmaktansa başkalarını dinleyerek sakinleşenler için hayat çok zor. (varsa bir derdiniz tasanız az anlatın be)

birden fazla insanın olduğu ve bulunmak zorunda kaldığım her ortam, durum, iş, eylem. köprü gibiyim herkes birbirini yanlış anlamak birbirleriyle kötü olmak için ellerinden geleni ardına koymuyorlar ve sükuneti sağlamak için arada kalan keriz kim hadi bir tahmin edin.

diğer çamaşır sulari.

yanında duran telefonuna “acaba mesaj geldi mi?” diye bakarsın ama zaten telefonun seslidedir ve mesaj gelse duyacaksındır. sonuç olarak bildirim sesi duymamışsındır çünkü m e s a j g e l m e m i ş t i r . . .

paran kadar söz sahibisin

gurbet. evi özledim, eve gitmek istiyorum lakin daha 2 ay var.

gereksiz mücadele etmek boşu boşuna uğraşmak beni aşırı yıprattı. artık benden bir şey kalmamaya başlayınca dank etti saldım

gaz sancısı

tekdüzelik yani bir gün de uyanayım ve şaşırayım artık.

matematik belası

maddiyat.

eve gelmek. yeminle yurtta daha sağlam, sağlıklı ve ruhen daha iyi oluyorum. (bkz: beni sizler delirttiniz )

sabah erken kalkıp kahvaltıya gelecek misafire sofra kurmak. hayvan gibi yıpratan durum.dersim yok boş günüm öğlene kadar yatıp akşama kadar pijamamla oturucam diye kurduğum hayaller.. ağlamıyorum hayır

çat kapı gelen misafirler . gelmeyin artık gelmeyin..